İstihbarat ücretinin tamamının, erken ödeme cezasının fazlalık kısmının iadesi

İstihbarat ücretinin tamamının, erken ödeme cezasının fazlalık kısmının iadesi

ÖZET: İstihbarat ücretine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi  istihbarat ücreti karşılığında  bankanın dışarıdan satın aldığı herhangi bir hizmeti bulunmadığı, kredi kaynak maliyetlerine tüm giderlerin dahil olduğu, istihbarat hizmetlerinin banka personelince yerine getirildiği, ayrıca taksit tablosunda istihbarat ücreti ve BSMV olarak herhangi bir bedel gösterilmediği bu nedenle davacıdan tahsil edilen istihbarat ücreti bedelinin davacıya iadesi gerekir.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2019/421 E.  ,  2019/1794 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİNE ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/06/2016 tarih ve 2015/170-2016/373 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacının davalı bankadan ticari kredi kullandığını, bu kredi kullandırılırken kendisinden istihbarat ücreti ve BSMV adı altında toplam 1.575,00 TL kesinti yapıldığını, ayrıca davacının kullandığı kredinin 22 aylık taksitini ödedikten sonra 23. ayın vadesi gelmeden kalan borcun tamamını ödeyerek kredi borcunu kapattığını, bu nedenle davalı bankanın davacıdan 8.816,54 TL erken kapama cezası tahsil ettiğini, Tüketici Kanununa göre 36 ayı geçmeyen kredilerle % 1, geçen kredilerde ise % 2 erken kapama komisyonu kesildiğini belirterek şimdilik istihbarat ücretine karşılık 1.500,00 TL, erken kapama komisyonuna karşılık 500,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının kullandığı kredinin ticari kredi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalı bankanın erken ödeme talebini kabul etme zorunluluğu bulunmadığını, bu talebi kabul etmiş olması nedeniyle bankanın zarar ettiğini, bunun karşılığında makul bir ücret talep etmesinin hukuka aykırı olmadığını, davacının ödediği bedel konusunda önceden bilgilendirildiğini ve onayının alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, davacının buna istinaden kredi kullandığı, sözleşmede istihbarat ücretine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi davalı bankanın tahsil ettiği istihbarat ücreti karşılığında bankanın dışarıdan satın aldığı herhangi bir hizmeti bulunmadığı, kredi kaynak maliyetlerine tüm giderlerin dahil olduğu, istihbarat hizmetlerinin banka personelince yerine getirildiği, ayrıca taksit tablosunda istihbarat ücreti ve BSMV olarak herhangi bir bedel gösterilmediği bu nedenle davacıdan tahsil edilen istihbarat ücreti bedelinin davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.500,00 TL’nin davalıdan tahsili ile ; davacının diğer kesilen erken kapama komisyonunun tahsili talebinin ise taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 29/j maddesinde müşterinin erken kapama talebinin bankaca kabul edilmesi halinde vadeden önce yaptığı taksit, kalan ana para bakiyesi üzerinden erken ödeme veya toplam kredi ödeme tutarı üzerinden belirtilen oranlarda erken kapama komisyonunu ödeyeceğini taahhüt ettiği, ancak bu madde altında herhangi bir komisyon oranının yazılı olmadığı, oran yazılmamış olması nedeniyle erken kapama komisyonunun tahsil edilmeyeceği anlamının çıkmayacağı, tüm bankaların Merkez Bankasına bildirdikleri erken kapama komisyon oranlarının ortalamasının % 3,52’ye isabet ettiği, bu oranın 3.441,78 TL’ye tekabül ettiği, oysa davalı bankanın davacıdan 8.816,54 TL erken kapama komisyonu kestiği gerekçesiyle fazladan tahsil edilen 5.374,76 TL’nın davalı bankadan tahsiline, dava açılmadan önce davalı banka temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren, taraflar arasındaki iş ticari iş olduğundan avans faizi işletilmesine ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili ve davacı vekili(katılma yoluyla) temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacı yanın katılma yoluyla temyiz istemine gelince; dava sebepsiz zenginleşme temeline dayalı istirdat davası niteliğinde olup TBK’nın 77 vd. maddeleri ile Dairemiz uygulamasına göre, mahkemece hükmedilen tutara iade borcunun doğduğu, bir başka deyişle haksız veya fazla alınan masraf ve ücretlerin tahsil edildiği tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Bu durumda, mahkemece, davalı bankanın daha önceden temerrüde düşürülmediğinden bahisle hükmedilen tutara dava tarihi itibariyle faiz işletilmesine karar vermiş olması yerinde olmayıp bozmayı gerektirir ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yerel mahkeme hükmünün aşağıdaki biçimde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin karardan tümüyle çıkarılarak yerine “1-Davanın kabulü ile 5.374,76 TL fazla alınan erken kapama komisyonunun 15.6.2013 tarihinden itibaren, 1.500,00 TL istihbarat ücretinin ise 15.8.2011 tarihinden itibaren avans oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklinde düzenlenen bendin ikame edilmesi suretiyle yerel mahkeme kararının düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 352,11 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*